Kendi Gecesinde

Stok Kodu:
9786253693749
Sayfa Sayısı:
408
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
19,60
Temin süresi 6-9 iş günü.
9786253693749
470671
Kendi Gecesinde
Kendi Gecesinde
19.60

“İnsanın kendini bağışlaması kolay değil, ona yardım edecek, bağışlayacak birisi olmalı.”

Hayati ile Reyan'ın Londra'da karşılaşması, hayal edilmesi pek kolay olmayan şaşırtıcı tesadüflerden biri sayılabilir: Hayati hep uzağındaki bir anne, sert inişler ve çıkışlar yaşadığı bir baba, cinsel kimliğini sorguladığı, zor yaşanmış ilkgençliğiyle kendini zoraki bir kaçakçı olarak bu şehirde bulmuştur. Moda tasarımcısı olan Reyan da bir o kadar yaralıdır. Aralarındaki ilişki her an kırılabilecek kadar narindir ve yaşaması, ikisinin de kendiyle uzlaşmasına, geçmişle hesaplaşırken bugünü umutla yeniden kurabilmesine bağlıdır. Türk edebiyatının en usta kalemlerinden İnci Aral, bir metafor olarak Karagöz-Hacivat oyunlarının mizahla harmanlanmış bilgeliğini de anlatıya katarak, bugünün siyasal ikliminde, kırklı yaşlardaki Hayati'nin gözünden aşka, cinselliğe, dışlanmaya, kimlik arayışlarına dair sorular soruyor.
Herkese benzemeyeni öbür tarafa, yalnızlığa itiyorlar. Parazit, hatta yok sayıyorlar ama yok sayılan yok olmuyor, ölmüyor. Istıraba dönüşüyor ve bazılarını savurup atıyor.

“İnsanın kendini bağışlaması kolay değil, ona yardım edecek, bağışlayacak birisi olmalı.”

Hayati ile Reyan'ın Londra'da karşılaşması, hayal edilmesi pek kolay olmayan şaşırtıcı tesadüflerden biri sayılabilir: Hayati hep uzağındaki bir anne, sert inişler ve çıkışlar yaşadığı bir baba, cinsel kimliğini sorguladığı, zor yaşanmış ilkgençliğiyle kendini zoraki bir kaçakçı olarak bu şehirde bulmuştur. Moda tasarımcısı olan Reyan da bir o kadar yaralıdır. Aralarındaki ilişki her an kırılabilecek kadar narindir ve yaşaması, ikisinin de kendiyle uzlaşmasına, geçmişle hesaplaşırken bugünü umutla yeniden kurabilmesine bağlıdır. Türk edebiyatının en usta kalemlerinden İnci Aral, bir metafor olarak Karagöz-Hacivat oyunlarının mizahla harmanlanmış bilgeliğini de anlatıya katarak, bugünün siyasal ikliminde, kırklı yaşlardaki Hayati'nin gözünden aşka, cinselliğe, dışlanmaya, kimlik arayışlarına dair sorular soruyor.
Herkese benzemeyeni öbür tarafa, yalnızlığa itiyorlar. Parazit, hatta yok sayıyorlar ama yok sayılan yok olmuyor, ölmüyor. Istıraba dönüşüyor ve bazılarını savurup atıyor.
Kapat