Bildiğin Gibi Değil 90'larda Güneydoğu'da Çocuk Olmak

Stok Kodu:
9789753428132
Sayfa Sayısı:
312
Baskı:
6
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
16,10
Temin süresi 6-9 iş günü.
9789753428132
439127
Bildiğin Gibi Değil  90'larda Güneydoğu'da Çocuk Olmak
Bildiğin Gibi Değil 90'larda Güneydoğu'da Çocuk Olmak
16.10
Bildigin Gibi Degil, iki genç arastirmaci Funda Danisman ve Rojin Canan Akin'in, 90'li yillarda çocuklugu Güneydogu'da geçmis Kürt gençleriyle yaptiklari on dokuz söylesiyi bir araya getiriyor.Yogun bir siddet ortaminda geçen çocukluklarini ve ilkgençlik yillarini anlatiyorlar: Türkçe bilmedikleri için gerizekâli muamelesi gördükleri, zaman zaman ajanlik teklifleri aldiklari egitim hayatlarini; babalarinin, analarinin, kardeslerinin, arkadaslarinin gözlerinin önünde dayak yedigi, öldürüldügü, koruculuga zorlandigi, evlerinin kursun yagmuruna tutuldugu aile hayatlarini; sokaklarda, "yani baslarinda sürekli birilerinin öldürüldügü", vuruldugu bir ortamda veya BM mülteci kamplarinda geçen "gündelik" hayatlarini dinliyoruz onlardan.Politik söylemler tek tek insanlarin ne yasadiklarini gizliyor, örtüyor. Bildigin Gibi Degil, bu Kürt gençlerinin Bati'daki, büyük sehirlerdeki akranlarina bir iç dökmesi olarak okunmali. Binlerce insan "çocuklugum soruldugunda aklima açlik, rezillik, sefalet, perisanlik, bombalar, savas uçaklari geliyor" diyecek haldeyse, bu gençlerin hemen hepsi "bana yasatilanlari affetmem mümkün degil ama baris mümkün, baris istiyorum" diyorsa, politik kaygilara degil vicdanlara hitap edecek gerçek bir baris ortami kurabilmek için bu kitaptaki seslere kulak verilmeli.
Bildigin Gibi Degil, iki genç arastirmaci Funda Danisman ve Rojin Canan Akin'in, 90'li yillarda çocuklugu Güneydogu'da geçmis Kürt gençleriyle yaptiklari on dokuz söylesiyi bir araya getiriyor.Yogun bir siddet ortaminda geçen çocukluklarini ve ilkgençlik yillarini anlatiyorlar: Türkçe bilmedikleri için gerizekâli muamelesi gördükleri, zaman zaman ajanlik teklifleri aldiklari egitim hayatlarini; babalarinin, analarinin, kardeslerinin, arkadaslarinin gözlerinin önünde dayak yedigi, öldürüldügü, koruculuga zorlandigi, evlerinin kursun yagmuruna tutuldugu aile hayatlarini; sokaklarda, "yani baslarinda sürekli birilerinin öldürüldügü", vuruldugu bir ortamda veya BM mülteci kamplarinda geçen "gündelik" hayatlarini dinliyoruz onlardan.Politik söylemler tek tek insanlarin ne yasadiklarini gizliyor, örtüyor. Bildigin Gibi Degil, bu Kürt gençlerinin Bati'daki, büyük sehirlerdeki akranlarina bir iç dökmesi olarak okunmali. Binlerce insan "çocuklugum soruldugunda aklima açlik, rezillik, sefalet, perisanlik, bombalar, savas uçaklari geliyor" diyecek haldeyse, bu gençlerin hemen hepsi "bana yasatilanlari affetmem mümkün degil ama baris mümkün, baris istiyorum" diyorsa, politik kaygilara degil vicdanlara hitap edecek gerçek bir baris ortami kurabilmek için bu kitaptaki seslere kulak verilmeli.
Kapat