Orta Asya'ya Seyahat Moskova'dan Türkistan'a

Stok Kodu:
9786054921584
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-01
Çeviren:
M. Reşat Uzmen
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
10,50
Temin süresi 6-9 iş günü.
9786054921584
425722
Orta Asya'ya Seyahat  Moskova'dan Türkistan'a
Orta Asya'ya Seyahat Moskova'dan Türkistan'a
10.50
1853 yilinda dogup 1933'te ölen Fransiz asilli Gab­riel Bonvalot, arkadasi Capus ile 1886-1887 yillarinda Türkistan'a bir gezi yapmistir. Kendi deyimiyle, “ilmî misyo­nerler” olarak Orta Asya'ya gitmis, bir yandan bölgeye has bitki, hayvan ve tas örnekleri toplarken diger yandan Orta Asya'daki Türklerin yasayislarini, çalismalarini, eglencele­rini ve düsüncelerini arastirmistir.
Ruslarin henüz Buhara ve Hiyve Devletlerini istila et­medikleri bir döneme rastlayan gezisinden bize kalan bu eser, Orta Asya Türklerinin sanli mazilerine ragmen ibret verici bir cehalet ve taassup içine düsmüs olduklarini bel­gelemektedir.
Sehirli ve köylü Orta Asya Türk halkinin 100 yil önceki yasayisini, sehirlerini, köylerini, efsanelerini, harabeleri­ni anlatan bu eserin ayni zamanda tarih ve folklor aras­tiricilarimiza isik tutacagina inanmaktayiz. Özellikle Orta Asya Türkü ile Anadolu Türkü'nün yüzyillarin ayriligina ragmen bozulmamis olarak duran ortak yönleri daha iyi anlasilmaktadir.
1853 yilinda dogup 1933'te ölen Fransiz asilli Gab­riel Bonvalot, arkadasi Capus ile 1886-1887 yillarinda Türkistan'a bir gezi yapmistir. Kendi deyimiyle, “ilmî misyo­nerler” olarak Orta Asya'ya gitmis, bir yandan bölgeye has bitki, hayvan ve tas örnekleri toplarken diger yandan Orta Asya'daki Türklerin yasayislarini, çalismalarini, eglencele­rini ve düsüncelerini arastirmistir.
Ruslarin henüz Buhara ve Hiyve Devletlerini istila et­medikleri bir döneme rastlayan gezisinden bize kalan bu eser, Orta Asya Türklerinin sanli mazilerine ragmen ibret verici bir cehalet ve taassup içine düsmüs olduklarini bel­gelemektedir.
Sehirli ve köylü Orta Asya Türk halkinin 100 yil önceki yasayisini, sehirlerini, köylerini, efsanelerini, harabeleri­ni anlatan bu eserin ayni zamanda tarih ve folklor aras­tiricilarimiza isik tutacagina inanmaktayiz. Özellikle Orta Asya Türkü ile Anadolu Türkü'nün yüzyillarin ayriligina ragmen bozulmamis olarak duran ortak yönleri daha iyi anlasilmaktadir.
Kapat