Laboratuvarda Bir Yaşam

Stok Kodu:
9786254493645
Sayfa Sayısı:
472
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01
Çeviren:
Ali Atakay
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
17,40
Temin süresi 6-9 iş günü.
9786254493645
429666
Laboratuvarda Bir Yaşam
Laboratuvarda Bir Yaşam
17.40
“İnsanlar biliyor ki Lévi-Strauss 20. yüzyılın en büyük entelektüel kahramanlarından birisidir.”

–Philippe Descola

“Lévi-Strauss büyüklerin sonuncusuydu, dünya çapında bir görüşe sahip büyük antropologların sonuncusuydu.”

–Marshall Sahlins

Patrick Wilcken'in biyografik eserinde, seyahat etmekten ve kaşiflerden nefret eden Lévi-Strauss'un Amazon'un en ücra noktalarındaki saha çalışmasından Nazi işgalindeki Fransa'da bir Yahudi olarak yaşamanın zorluklarına, savaş dönemi New York'unda bir mülteci olmaktan 1940'ların sonunda Paris'e dönüp Jean-Paul Sarte'la çatışmasına ve Lacan'dan Foucault'ya pek çok düşünürü derinden etkilediği hayatını takip ediyoruz.

İlkel kabilelerin dünyasının hızla yok olduğu zamanlarda, Lévi-Strauss yalnızca Brezilya'da 90 kabile ve 15 dille karşılaşıyor. Modern bir monokültür egemenliğinden endişelenen Lévi-Strauss, insanlığın “kendi mirasını unutmasına ya da yok etmesine” izin vermeyip, geride bıraktığı eserlerle kültürel çeşitliliğin insan topluluklarını birbirinden yalıtan değil, birleştiren ilişkilerini gösteriyor.
“İnsanlar biliyor ki Lévi-Strauss 20. yüzyılın en büyük entelektüel kahramanlarından birisidir.”

–Philippe Descola

“Lévi-Strauss büyüklerin sonuncusuydu, dünya çapında bir görüşe sahip büyük antropologların sonuncusuydu.”

–Marshall Sahlins

Patrick Wilcken'in biyografik eserinde, seyahat etmekten ve kaşiflerden nefret eden Lévi-Strauss'un Amazon'un en ücra noktalarındaki saha çalışmasından Nazi işgalindeki Fransa'da bir Yahudi olarak yaşamanın zorluklarına, savaş dönemi New York'unda bir mülteci olmaktan 1940'ların sonunda Paris'e dönüp Jean-Paul Sarte'la çatışmasına ve Lacan'dan Foucault'ya pek çok düşünürü derinden etkilediği hayatını takip ediyoruz.

İlkel kabilelerin dünyasının hızla yok olduğu zamanlarda, Lévi-Strauss yalnızca Brezilya'da 90 kabile ve 15 dille karşılaşıyor. Modern bir monokültür egemenliğinden endişelenen Lévi-Strauss, insanlığın “kendi mirasını unutmasına ya da yok etmesine” izin vermeyip, geride bıraktığı eserlerle kültürel çeşitliliğin insan topluluklarını birbirinden yalıtan değil, birleştiren ilişkilerini gösteriyor.
Kapat