İslam Bilim Geleneği Avrupa’yı Nasıl Aydınlattı?

Stok Kodu:
9786255695451
Sayfa Sayısı:
400
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
24,40
Temin süresi 6-9 iş günü.
9786255695451
478521
İslam Bilim Geleneği Avrupa’yı Nasıl Aydınlattı?
İslam Bilim Geleneği Avrupa’yı Nasıl Aydınlattı?
24.40

İslâm bilim geleneğindeki dönüşümler, Rönesans döneminde Avrupa bilimini nasıl etkiledi?
İslâm bilim geleneği, İslâm medeniyetine dair eserlerde ve genel bilim tarihleri içinde birçok kez ele alınmıştır. Çoğu yazar, bu geleneğin başlangıcını özellikle Yunanlar olmak üzere eski uygarlıklardan alınan fikirlere dayandırır. Ancak George Saliba, bu düşündürücü ve özgün çalışmasında, genel kabul gören bu görüşün aksine, İslâm dünyasındaki bilimsel düşüncenin temellerinin, Yunanca kaynakların 9. yüzyılda Arapçaya çevrilmesinden çok daha önce atıldığını ortaya koyuyor.
Saliba, devlet kurumlarının kullanımı için bilimsel fikirleri özetleyen erken dönem çevirilerin (çoğunlukla Farsça ve Yunanca kaynaklardan) İslâm bilim geleneğinin gelişimi için bir itici güç olduğunu öne sürüyor. Bunu yaparken de özellikle el-Fihrist isimli bibliyografik eseriyle tanınan 10. yüzyıl entelektüel tarihçisi Nedîm'in, modern araştırmacılar tarafından çoğunlukla göz ardı edilen bir anlatısına dayanıyor. Ayrıca, sonraki yüzyıllarda İslâm dünyasında gelişen bilimsel düşünce ile Avrupa Rönesansı'nda ortaya çıkan bilim arasında organik bir ilişki bulunduğunu savunuyor.
Saliba önce İslâm bilimi üzerine yaygın anlatıları özetliyor, ardından bunların eksikliklerini tartışıp alternatif bir anlatı öneriyor. Astronomiyi, İslâm uygarlığında bilimin ilerlemesini izlemek için bir örnek olarak kullanarak, İslâmi bilimsel düşüncenin özgünlüğünü gösteriyor. 13. ila 16. yüzyıllar arasında İslâm astronomları tarafından geliştirilen yenilikleri (yeni matematiksel araçlar dahil) ayrıntılı biçimde açıklayan Saliba, Kopernik'in bu çalışmalardan haberdar olmuş ve yararlanmış olabileceğine dair kanıtlar sunuyor.
Bu kitap, İslâm biliminin yükselişini ve düşüşünü sıkça anlatılan siyaset ve din perspektiflerinden ziyade, doğrudan bilimsel üretimin kendisine ve bu üretimi mümkün kılan karmaşık toplumsal, ekonomik ve entelektüel koşullara odaklanarak inceliyor.

İslâm bilim geleneğindeki dönüşümler, Rönesans döneminde Avrupa bilimini nasıl etkiledi?
İslâm bilim geleneği, İslâm medeniyetine dair eserlerde ve genel bilim tarihleri içinde birçok kez ele alınmıştır. Çoğu yazar, bu geleneğin başlangıcını özellikle Yunanlar olmak üzere eski uygarlıklardan alınan fikirlere dayandırır. Ancak George Saliba, bu düşündürücü ve özgün çalışmasında, genel kabul gören bu görüşün aksine, İslâm dünyasındaki bilimsel düşüncenin temellerinin, Yunanca kaynakların 9. yüzyılda Arapçaya çevrilmesinden çok daha önce atıldığını ortaya koyuyor.
Saliba, devlet kurumlarının kullanımı için bilimsel fikirleri özetleyen erken dönem çevirilerin (çoğunlukla Farsça ve Yunanca kaynaklardan) İslâm bilim geleneğinin gelişimi için bir itici güç olduğunu öne sürüyor. Bunu yaparken de özellikle el-Fihrist isimli bibliyografik eseriyle tanınan 10. yüzyıl entelektüel tarihçisi Nedîm'in, modern araştırmacılar tarafından çoğunlukla göz ardı edilen bir anlatısına dayanıyor. Ayrıca, sonraki yüzyıllarda İslâm dünyasında gelişen bilimsel düşünce ile Avrupa Rönesansı'nda ortaya çıkan bilim arasında organik bir ilişki bulunduğunu savunuyor.
Saliba önce İslâm bilimi üzerine yaygın anlatıları özetliyor, ardından bunların eksikliklerini tartışıp alternatif bir anlatı öneriyor. Astronomiyi, İslâm uygarlığında bilimin ilerlemesini izlemek için bir örnek olarak kullanarak, İslâmi bilimsel düşüncenin özgünlüğünü gösteriyor. 13. ila 16. yüzyıllar arasında İslâm astronomları tarafından geliştirilen yenilikleri (yeni matematiksel araçlar dahil) ayrıntılı biçimde açıklayan Saliba, Kopernik'in bu çalışmalardan haberdar olmuş ve yararlanmış olabileceğine dair kanıtlar sunuyor.
Bu kitap, İslâm biliminin yükselişini ve düşüşünü sıkça anlatılan siyaset ve din perspektiflerinden ziyade, doğrudan bilimsel üretimin kendisine ve bu üretimi mümkün kılan karmaşık toplumsal, ekonomik ve entelektüel koşullara odaklanarak inceliyor.
Kapat