 
  Ayetül Kürsi 
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle 
buyurdular: 
"Her şeyin bir şerefesi var. Kurân-ı Kerîmin 
şerefesi de Bakara Sûresidir. Bu sûrede bir âyet vardır ki Kuran âyetlerinin 
efendisidir: Âyetül-Kürsî"
Bakara Sûresinin 
255. âyetinin adı olan ve tevhid akîdesini anlatan Âyetül-Kürsî, Allahın yüce 
zâtı ile ilgili temel ilâhî meseleleri kapsamaktadır. Adını, âyetin içinde geçen 
ve "taht, hükümranlık, ilim, kudret" gibi mânâlara gelen "kürsî" kelimesinden 
almıştır. İlâhî saltanatın ve hükümdarlığın son derece açık ve özet anlatımını 
ve Allah Teâlânın zâtını ve sıfatını hem tarif eden hem de maddî ve mânevî 
kuvvetlerinin son derece açık şâhitliği ile ispat eden bu âyet, Kuran âyetleri 
arasında en yüksek bir şeref ve kıymete sahiptir. Çünkü ilmin kavranması için 
önce Allahın ve Onun sonsuz kudretinin tanınması gerekmektedir.
Cemalnur Sargut tarafından derlenen 
Âyetül-Kürsî, çeşitli tefsir çalışmalarının yanı sıra İnsân-ı Kâmillerin 
yorumlarından faydalanılarak âyetin tasavvufî mânâsının derinlemesine 
incelendiği bir şerh çalışmasıdır. Bu eserde okuyucu, Allah, İlâh, Hû, Hüve, 
Hüviyet, Hayy, Kayyum, Hâfız gibi isimler ile Arş ve Kürsînin hakîkatini 
tefekkür etme fırsatı bulacaktır.
Cemalnur Sargutun ifadesiyle: 
"Âyetül-Kürsînin tamamı, Allahın kulunu hıfzetmesini anlatmaktadır. Allah 
kulunu, onun hiçliğini ve kendi büyüklüğünü göstererek korur. Âyetül-Kürsî 
kalplere dirilik verir. Îmanı zaaftan korur. Tevhîd konusunda bizi muhafaza 
eyler. Âyeti okudukça îman güçlenir, îman güçlendikçe Âyetül-Kürsî, eman 
hikmetiyle bizi hıfzeder, tevhid ve ihlâs sırrını kalplere ilk? eder."
Ayetül Kürsi 
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle 
buyurdular: 
"Her şeyin bir şerefesi var. Kurân-ı Kerîmin 
şerefesi de Bakara Sûresidir. Bu sûrede bir âyet vardır ki Kuran âyetlerinin 
efendisidir: Âyetül-Kürsî"
Bakara Sûresinin 
255. âyetinin adı olan ve tevhid akîdesini anlatan Âyetül-Kürsî, Allahın yüce 
zâtı ile ilgili temel ilâhî meseleleri kapsamaktadır. Adını, âyetin içinde geçen 
ve "taht, hükümranlık, ilim, kudret" gibi mânâlara gelen "kürsî" kelimesinden 
almıştır. İlâhî saltanatın ve hükümdarlığın son derece açık ve özet anlatımını 
ve Allah Teâlânın zâtını ve sıfatını hem tarif eden hem de maddî ve mânevî 
kuvvetlerinin son derece açık şâhitliği ile ispat eden bu âyet, Kuran âyetleri 
arasında en yüksek bir şeref ve kıymete sahiptir. Çünkü ilmin kavranması için 
önce Allahın ve Onun sonsuz kudretinin tanınması gerekmektedir.
Cemalnur Sargut tarafından derlenen 
Âyetül-Kürsî, çeşitli tefsir çalışmalarının yanı sıra İnsân-ı Kâmillerin 
yorumlarından faydalanılarak âyetin tasavvufî mânâsının derinlemesine 
incelendiği bir şerh çalışmasıdır. Bu eserde okuyucu, Allah, İlâh, Hû, Hüve, 
Hüviyet, Hayy, Kayyum, Hâfız gibi isimler ile Arş ve Kürsînin hakîkatini 
tefekkür etme fırsatı bulacaktır.
Cemalnur Sargutun ifadesiyle: 
"Âyetül-Kürsînin tamamı, Allahın kulunu hıfzetmesini anlatmaktadır. Allah 
kulunu, onun hiçliğini ve kendi büyüklüğünü göstererek korur. Âyetül-Kürsî 
kalplere dirilik verir. Îmanı zaaftan korur. Tevhîd konusunda bizi muhafaza 
eyler. Âyeti okudukça îman güçlenir, îman güçlendikçe Âyetül-Kürsî, eman 
hikmetiyle bizi hıfzeder, tevhid ve ihlâs sırrını kalplere ilk? eder."
 
       
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			